Şemsiye Alışverişi


Şemsiye Japonya'da çok ama çok önemli bir ihtiyaç. Çünkü 'yağmur ayı' diye bir şey var. Yoshi'nin evdeki şemsiyelerden 2'sini  bozması bizim evdeki dengeleri de bozdu. Çünkü arabada da şemsiye olmasına özen gösteriyoruz. Her an ihtiyaç olabilir diye.
Bir süredir şemsiye arayışındaydık. Geçenlerde tesadüfen gördüğümüz tablo gibi şemsiyeleri görünce 4 tane birden aldık. Hem karar veremedik hem de cidden ihtiyacımız vardı.


Tablo gibi dedim çünkü cidden ünlü tablolar var üzerinde. Öncelikle Avusturyalı ressam Gustav Klimt'in  The Kiss ve Adele Bloch-Bauer's Portrait adlı eserleri bulunan şemsiyeye vuruldum. The Kiss bildiğim bir eserdi diğeri de bonus oldu.


Yoshi Monet'i gördü ve bayıldı.Claude Monet'in Water Lilies adlı tablosunu da almak zorunda kaldık böylece. Ama çok güzel değil mi sizce de?
Bu ikisi bildiğimiz ressamlar ve eserlerdi.


Kedisever olarak bu şemsiyeyi orada asla bırakamazdım. Bildiğim bir ressam ya da eser olmasa da saatlerce araştırma sonucunda bulduk.
Henriette Ronner-Knip adlı Hollandalı bir ressamın eserleri imiş. 2 yavrunun bulunduğu eser Tea Time Painting ama diğerini bulamadık ne yazık ki.


Ve eski kadın resimlerine bayılan biri olarak bunu da elemeyi hiç düşünmedim.
Buradaki eserler ise Alphonse Mucha'ya ait Ivy ve F.Champenois(1898) imiş.

Son zamanlarda çok yağmurda yürüyümek zorunda kaldım. Ve genelinde çok ıslandım.Bu yüzden yağmuru pek sevmez olsam da bu ara yağmurlu günlerde şemsiye seçmek yeni eğlencem oldu :)
Posted by
Facebook Twitter Google+