Ben Bir Aynayım

Yazı yazmak ya da yorum yazmak bir iletişim şeklidir.
6 yıldır Japonya'dayım ve 5 yıldır blog yazıyorum.
Yazdıklarımla,fotoğraflarımla ve videolarımla size kendimi anlatıyorum.
Kelimelerime özen gösteriyor,çektiğim fotoğrafları saatlerce ayıklıyorum.
Hazırlığı ve çekimi saatler süren bir videomu hoşuma gitmediği için yayınlamayabiliyorum.
Çünkü kendimi böyle tanıtmak istemiyorum.
Son zamanlarda internet yaşı acayip düştü.
Özellikle Youtube videolarını 10-15 yaş arası izliyor en çok sanırım.
Bu nereden anlaşılıyor derseniz yazdıkları yorumlardan ya da mesajlardan.
Bir kere istemek moda olmuş.
Herkesten her şeyi isteyebiliyorlar.Ben böyle bir ailede yetişmediğim için bunu 'gerçekten' algılayamıyorum.
Ya tutarsa mantığı ile sürekli istiyorlar.
Çalıntı fotoğraflarla hayal dünyasında yaşıyorlar.
O kadar çok fotoğrafım çalınıyor ki anlatamam.
Kameralarımı paylaştığım fotoğrafımı paylaşmayan yok gibi bir şey.Hepsi benim işte ya tarzında yorumlarla paylaşıyorlar.
İmrenmeyi,özenmeyi anlarım ama çalarak birilerini kandırmaya çalışmalarını anlamıyorum.
Hakaret ediyorlar.
Bunu cinsiyet ayrımı yapmadan kızı da erkeği de yapıyor.
Önceleri üzülüyordum.Gidip profillerine baktığımda bunu sadece bana değil herkese yaptıklarını görüyorum.
Bazen kıskançlıktan,bazen ellerinden başka bir şey gelmediğinden yaptıklarına karar verdim.
Çünkü yazı yazmak bir iletişim biçimidir.
İnsanın karakterini ele verir.İçini fesatlık ve kötülük bürüyen bir bünye istese bile iyi söz söyleyemez.
Üstelik artık Yoshi ye de hakaret eder oldular.
Çok garipsemiyorum artık bu tarz yorumları.
Ne kadar kötü insanlar var diye düşünüyorum.Ya da ne kadar boş zihinler...

Ben artık bana hakaret edenlere 'tanıştığıma memnun oldum' diyorum.
Ben yaptıklarımla size kendimi tanıtıyorum siz de yorumlarınızla kendinizi bana.
Yani eğer siz 'öyle' biriyseniz benim yapabilecek bir şeyim yok.

Geçen gece Türkiye saati ile 03:00'de bana hakaret eden yurdum erkeğine 'tanıştığıma memnun oldum' dedim ve engelledim.
Sonra arka arkaya 3 yeni hesap açıp bana küfür etmeye başladı.
İçindeki kötülüğü görüp onun adına üzüldüm.
Umarım hayatında birilerine hakaret etmekten daha önemli şeyler başarabilir.

Siz yazı yazarken ya da yorum bırakırken kendinizi tanıttığınızı düşünür müsünüz?

Allah herkesi iyiler ile karşılaştırsın sanal alemde bile :)

Çok sevdiğim bir alıntı ile bitirmek isterim.

Efendimiz (s.a.s.) bir mecliste otururlarken, oraya îslâmiyetin baş düşmanlarından Ebu Cehil geldi. Hiçbir şey konuşmadan Peygamberimizin yüzüne epeyce dikkatlice baktıktan sonra: 
— Ya Muhammed!, Sen ne kadar çirkin suratlı, acayip görünüşlü bir insansın, dedi. 
Peygamberimiz hiç kızmadı, hiddetlenmedi. Ona: 
— Doğru söylüyorsun ya Ebu Cehil, buyurdular. 
Orada bulunanlar, bundan pek bir şey anlamamışlardı. 
Biraz sonra, aynı yere Hazreti Ebu Bekir (Radıyallahu Anh) geldiler. 
O da bir müddet Sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin mübarek veçhi şerifine baktıktan sonra: 
— Ya Resulallah! Anam, babam, nefsim ve bütün varlığım sana feda olsun. Sen ne kadar güzel yüzlü, güzel görünüşlü, tatlı sözlüsün. Ben, senden daha güzel bir insan görmedim, dedi. 
Hazreti Peygamber Efendimiz ona da: 
— Doğru söyledin Ya Ebu Bekir!, buyurdular. Her iki zıd söze de, aynı şekilde mukabele ederek tasdik eden Peygamberimizin yanındakiler: 
— Ya Resûlallah! Biri çirkinsin dedi. Onu tasdik ettiniz, diğer birisi ise güzelsiniz, dedi onu da tasdik ettiniz. Bu nasıl oluyor bize anlatır mısınız? dediler. 
Hazreti Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: — Ben aynayım. Kim bana bakarsa kendi suretini görür. Ebu Cehil, kendi çirkinliğini gördü çirkinsiniz dedi. Ebu Bekir ise; kendi yüzündeki Nur-u ilâhiyi seyretti, güzel dedi, buyurdular.


Posted by
Facebook Twitter Google+